2. gündeyim; Akşamı su sesi, uçak sesi arasında Uçansu Şelalesinde çadırımda konaklamıştım, sabah uyandığımda iyi dinlenmişim, doğu tarafında 50 metre şelalenin yüksekliği güneşi ancak öğlene doğru görebiliyorsunuz, Robinson Crusoe nun yaşadığı ıssız ada gibi, kimsecikler yok, çeşme yok, su yok, yiyecek yok, telefon çekmiyor, internet yok, hastalansan, kalp krizi geçirsen, gittin, Allahtan yanımda içecek su var, yiyecek yemek var, yazdıklarımda hep 5 litre su taşıdığımı yazarım, faydasını gördüm, içecek su aramadım, nevale de vardı, zaman tüneli gibi yerdeyim, artık dönüş zamanı bisiklete eşyalarımı yükledim, bozuk olan 9 km. civarı yolu 1 saatte aldım, Akçapınar rampasını yürümede dahil çıktım, kapalı pazaryeri altında mola verdim, yöre halkından emekli ve çiftçi 2 kişi ile konuştum, Gebiz'in bu bölgenin en eski ve önemli yerleşim yeri olduğunu son çıkan kanunlarla Serik ilçesinin mahallesi olmuş, ondan önce Belediyesi varmış, konuşurken otomobiliyle Uçansu Şelalesinin yolunu soran aileye bu araçla oraya gitmelerinin zor olduğunu geri dönmeleri iyi olacağını söylemiş, aile geri dönmüş, emekli abimizin söylediği bozuk orman yolunun böyle kalmasını isteyenlerde oluyormuş, düzeltilmesini isteyenlerde dedi, bana göre yolun düzeltilmesi ve Uçansu Şelalesinin olduğu yerdeki görüntü kirliği olan, enkaz gibi duran yerlerin düzeltilmesi, (bungalovlar, restorantın, alabalık havuzu) gelenlerin çöplerinin her yere değil, bir yere atılması ve görevlilerin günlük temizlik yapması, güzellikleri korumamız, geleceğe bırakmamız gerekir derken, karayolları yol levhalarının olmaması da çok büyük eksiklik, yöre halkıyla vedalaşıp, soğuk su içip aşağıya pedalladım, düzlük, iniş çıkış derken Gebiz'e doğru tırmandım, tur boyunca dondurma, kola, şekerli gazlı içecek, puding yemek yok, dünden beri sıcağı ve rüzgarı yiyince insan ekşi, limon gibi bir şeyler yemek istiyor, Gebiz'de Antalya usulu telatorlu Piyaz yemek iyi gelecek dedim, hem besleyici, hem içinde tahin var, limon var, sirke var, sarımsak var, yumurta var, yeşillik var, yanında 1 baş kuru soğan karnım doydu, 9.- Tl. verdim, Abdurrahmanlar'da soda içtim 0.75 Tl. yol boyunca içtiğim suyun haddi hesabı yok, yanımdaki sularını bol bol değiştiriyorum, Gebiz'den 20 km. sonrası Serik Antalya karayolu, nihayet geldim, karşıdan esen rüzgar yandan esmeye başladı, Buradan Kadriye kavşağı 8 km. Shell'in çayını içtim, dinlendim, bir 10 km. daha pedalladım Serik ilçesine, ulaştım ( strava 53.8 km. gösterse de cep telefonunu Şelaleden 4-5 km. sonra açabildim açtım, ) normalde kat ettiğim yol 58-59 km. dün şelaleye giderken vitesin ön aktarıcı teli çalışmamıştı, ön aktarıcı en küçükteydi, Serik'te telini alamak için Kaya Bisiklete gittim, işi çok olduğunu telini 1.-Tl. ye verdi, kendim takmak için baktığımda tel kadrodaki yerinden çıkmış, yerine taktım, oldu bir sevindim aferim bana, Serik girişinden itibaren konaklama için yer arıyorum, Özen Otomotiv'in çok geniş içinde Mescit, WC, işletme binası olmak üzere geniş bir alan, gece aydınlatma ve bekçisi de varmış, Ahmet Özen Beyle konuştum kalabilirsiniz dedi, su var çamaşırlar yıkandı, duşumu aldım, çadırımı kurdum, öğlen piyazdı, akşam yemeği ise süt, cornfleks, kuru üzüm 53.8 km.yi 5 saat 02 Dakikada katetmişim, 342 metre yükseklik tırmanmışım, 1.496 kalori yakmışım, turlarda yemek olayında genelde canım istemediği için yoğurt ağırlıklı beslenmeyi tercih ediyorum,
Serik İlçesi 122.000 nüfuslu Antalya'nın 40 km. doğusunda yer alır, Aspendos antik kenti, Aspendos Tiyatrosu, Belkis Köyü, Sillyon antik kenti, Pednelissos, Selge, Yumaklar, Gökçepınar, Kısık Harabeleri, tarihi su kemerleri, köprüleri, Köprülü Kanyon, rafting yapma şansı, Boğazak kuş cenneti, Belek, Kadriye, Boğazak kumsalı, turizm otelleri, golf turizmi ve Uçansu Şelalesi ile Serik gezilecek görülecek yerlerden,
Mini turun ana hedeflerinden biri Gebiz Uçansu Şelalesiydi, 1. aşamayı geçtim, yarın yine ilklerimden Zeytintaşı Mağarası İyi Günler Dostlarım. 08 Haziran 2018